Ortak Dua – 11 Sabah Akşam Duaları

Ortak Dua – 11 Sabah Akşam Duaları
Mp3 indir

Mp4 indir

HD indir

Share

Paylaş

dua

SABAH DUALARI
PDF OKU PDF İNDİR SES İNDİR MEAL İNDİR MEAL İNDİR WORD
AKŞAM DUALARI
PDF OKU PDF İNDİR SES İNDİR MEAL İNDİR MEAL İNDİR WORD

 

أَذْكَارُ الصَّبَاحِ

Sabah Duaları

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

اَللّٰهُمَّ أَنْتَ السَّلَامُ، وَمِنْكَ السَّلَامُ، تَـبَارَكْتَ وَتَعَالَيْتَ يَا ذَا الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ  سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ للهِ وَلَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَاللهُ أَكْبَرُ، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ

Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla.

Allahım! Selam Sensin, bütün kusurlardan sâlimsin ve herkes için selamet kaynağısın. Ey celâl ve ikram sahibi! Bereket Senin şiarın, ululuk da şanındır. Allah, bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. Bütün hamd ü senalar O’nadır. O’ndan başka ilah yoktur. Gerçek güç ve kuvvet ululuk ve azamet tahtının yegâne sultanı Allah’ındır.

{اَللهُ لَۤا إِلٰهَ إِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۘ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِۘ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُۤ إِلَّا بِإِذْنِهِۘ يَعْلَمُ مَا بَـيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ۤ إِلَّا بِمَا شَۤاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضَۚ وَلَا يَؤُۧدُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ } [سُبْحَانَ اللهِ (٣٣)]، [اَلْحَمْدُ لِلهِ (٣٣)]، [اَللهُ أَكْـبَـرُ (٣٣)]  [لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ (100)] 

[Allah o ilahtır ki, Kendisinden başka ilah yoktur. Hayy’dır, Kayyûm’dur. Kendisini ne bir uyuklama, ne de uyku tutar. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. İzni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine? Yarattığı mahlûkların önünde, ardında ne var, hepsini bilir. Mahlûklar ise O’nun dilediğinden başka, ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na ağır gelmez; O öyle ulu, öyle büyüktür.]

[Sübhanallah. (33 defa)] [Elhamdülillah. (33 defa)] [Allahüekber. (33 defa)] [Lâilaheillallah. (100 defa)]

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ، بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ، [اللّٰهُمَّ أَنْتَ رَبِّي، لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ خَلَقْـتَـنِي، وَأَنَا عَبْدُكَ، وَأَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ، أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَيَّ، وَأَبُوءُ لَكَ بِذَنْبِي، فَاغْفِرْ لِي، فَإِنَّهُ لَا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا أَنْتَ (٣)] 

Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım. Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla.

[Allahım! Sen, benim Rabbimsin; Senden başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın. Ben, Senin kulunum ve gücüm yettiğince Sana olan ahdime ve vaadime bağlıyım. İşlediklerimin şerrinden Sana sığınırım. Üzerimdeki nimetlerini itiraf, günahlarımı da ikrar ederim. Beni bağışla; zira günahları sadece Sen bağışlarsın. (3 defa)]

[بِسْمِ اللهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِه۪ شَيْءٌ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ، وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ (٣)]  أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ وَذَرَأَ وَبَرَأَ  أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّةِ، مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ، وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لَامَّةٍ 

[Yüce ismi anılınca ne yerde ne de gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın ismiyle ki, O Semî’ ve Alîm’dir. (3 defa)] Mahlûkâtının şerrinden Cenab-ı Allah’ın her türlü eksiklikten uzak, şifa ve deva vesilesi olan tastamam kelimelerine sığınırım. İnsî-cinnî bütün şeytanlardan, zarar verebilecek her canlıdan ve kem nazardan da Allah’ın tastamam kelimelerine sığınırım.

[أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ (٣)] 

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ {هُوَ اللهُ الَّذِي لَۤا إِلٰهَ إِلَّا هُوَۚ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِۚ هُوَ الرَّحْمٰنُ الرَّحِيمُ ۝ هُوَ اللهُ الَّذِي لَۤا إِلٰهَ إِلَّا هُوَۚ اَلْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَـكَـبِّرُۘ سُبْحَانَ اللهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ ۝ هُوَ اللهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَۤاءُ الْحُسْنَىۘ يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضِۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ }

[Allah’ın rahmetinden kovulmuş şeytanın şerrinden, her şeyi işiten ve bilen Allah’a sığınıyorum. (3 defa)] Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla. [Allah’tır gerçek İlah! O’ndan başka yoktur ilah. Görünmeyen ve görünen her şeyi bilir. O Rahman’dır, Rahîm’dir. Allah’tır gerçek İlah! O’ndan başka yoktur ilah! O Melik’tir, Kuddûs’tür, Selâm’dır. Mü’min’dir, Müheymin’dir, Aziz’dir, Cebbar’dır, Mütekebbir’dir. Allah, müşriklerin iddialarından münezzeh ve yücedir. Allah o gerçek İlahtır ki Hâlık’tır, Bâri’dir, Musavvir’dir. Hâsılı, en güzel isimler ve vasıflar O’nundur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nu tesbîh ve tenzîh eder. O, Azîz’dir, Hakîm’dir.]

[{قُلْ هُوَ اللهُ أَحَدٌۚ ۝ اَللهُ الصَّمَدُۚ ۝ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْۙ ۝ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ} (٣)] [{ قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ ۝ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ ۝ وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ إِذَا وَقَبَۙ ۝ وَمِنْ شَرِّ الـنَّـفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ ۝ وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ} (٣)] [{ قُلْ أَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ ۝ مَلِكِ النَّاسِۙ ۝ إِلٰهِ النَّاسِۙ ۝ مِنْ شَرِّ الْوَسْوَاسِ الْخَنَّاسِۙ ۝ اَلَّذِي يُوَسْوِسُ فِي صُدُورِ النَّاسِۙ ۝ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ} (٣)] 

[De ki, O, Allah’tır, gerçek ilahtır ve birdir. Allah Samed’dir. Ne doğurmuş, ne de doğurulmuştur. Ne de herhangi bir şey O’na denktir. (3 defa)] [De ki: Sabahın Rabbine sığınırım, yarattığı şeylerin şerrinden. Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden. Düğümlere üfleyip büyü yapan büyücü kadınların şerrinden ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden. (3 defa)] [De ki: İnsanların Rabbine, insanların yegâne Hükümdarına, insanların İlahına sığınırım. O sinsi şeytanın şerrinden. O ki, insanların kalblerine vesvese verir. O şeytan, cinlerden de olur, insanlardan da. (3 defa)]

{فَسُبْحَانَ اللهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ ۝ وَلَهُ الْحَمْدُ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ ۝ يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَيِّ وَيُحْيِي الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَكَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ}

[Haydi, siz akşama girerken, sabaha çıkarken Allah’ı takdîs ve tenzîh edin, namaz kılın! Göklerde ve yerde hamd, güzel övgü O’na mahsustur. İkindi vaktinde de, öğleye girerken de, O’nu takdîs ve tenzîh edin, namaz kılın! O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve ölmüş toprağa hayat verir. İşte siz de öldükten sonra böylece diriltileceksiniz.]

اَللّٰهُمَّ بِكَ أَصْبَحْنَا وَبِكَ أَمْسَيْنَا وَبِكَ نَحْيَا وَبِكَ نَمُوتُ وَإِلَيْكَ النُّشُورُ  اَلْحَمْدُ لِلهِ الَّذِي أَحْيَانَا بَعْدَ مَا أَمَاتَـنَا وَإِلَيْهِ النُّشُورُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ لَا شَرِيكَ لَكَ  سُبْحَانَكَ اللّٰهُمَّ أَسْتَغْفِرُكَ لِذَنْبِي وَأَسْأَلُكَ رَحْمَتَكَ  اَللّٰهُمَّ زِدْنِي عِلْمًا، وَلَا تُزِغْ قَلْبِي بَعْدَ إِذْ هَدَيْـتَـنِي، وَهَبْ لِي مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً إِنَّكَ أَنْتَ الْوَهَّابُ 

Allahım! Senin inayetinle sabahladık; Senin inayetinle akşamladık; Senin inayetinle yaşar, Senin izninle ölürüz. Dönüş de Sanadır. Hamd, canımızı aldıktan sonra bizi tekrar dirilten Allah’a mahsustur. Dönüş de O’nadır. Allahım, Senden başka ilah yoktur. Senin şerîkin de bulunmaz. Allahım, Seni, yüce şanına yaraşmayacak her eksiklikten tenzîh ediyor, günahlarımı bağışlamanı ve rahmetini diliyorum. Allahım, ilmimi artır ve bahşettiğin hidayetten sonra kalbimi kaydırma. Yüce nezdinden bana rahmetini lutfet. Şüphesiz ki, Sen çok lütufkârsın.

[اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى أٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى سَيِّدِنَا إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى أٰلِ سَيِّدِنَا إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ (١٠)] 

[اَللّٰهُمَّ بَارِكْ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى أٰلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ، كَمَا بَارَكْتَ عَلَى سَيِّدِنَا إِبْرَاهِيمَ وَعَلَى أٰلِ سَيِّدِنَا إِبْرَاهِيمَ إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ (١٠)] 

[Allahım! Seyyidina Hazreti İbrahim ve ailesine salât ettiğin gibi, Efendimiz Hazreti Muhammed ve ailesine de salât et. Muhakkak ki Sen, her bakımdan hamde layık ve şanı yüce olansın. (10 defa)] [Allahım! Seyyidina Hazreti İbrahim ve ailesine bereket ihsan ettiğin gibi, Efendimiz Hazreti Muhammed ve ailesine de bereket ihsan et. Muhakkak ki Sen, her bakımdan hamde layık ve şanı yüce olansın. (10 defa)]

[اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَصْبَحْتُ أُشْـهِدُكَ وَأُشْـهِدُ حَمَلَةَ عَرْشِـكَ وَمَلَائِكَتَكَ وَجَمِيعَ خَلْقِكَ، بِأَنَّـكَ أَنْتَ اللهُ الَّـذِي لَا إِلٰـهَ إِلَّا أَنْتَ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُكَ وَرَسُـولُكَ (٣)] 

[Allahım! Senden başka ilah olmadığına ve Hazreti Muhammed (aleyhissalâtü vesselam)’ın Senin kulun ve rasûlün olduğuna; Seni, hamele-i arşını, meleklerini ve bütün mahlûkâtını şâhit tutarak sabahladım. (3 defa)]

لَـبَّـيْكَ اللّٰهُمَّ لَـبَّـيْكَ، لَـبَّـيْكَ وَسَعْدَيْكَ، وَالْخَيْرُ فِي يَدَيْكَ، وَمِنْكَ وَإِلَيْكَ 

Lebbeyk ya Rab, fermanına uydum, divanına geldim. Her zaman gelmeye de âmâdeyim. Her türlü hayır ve güzellik Senin elindedir; Senden gelir ve yine Sana döner.

اَللّٰهُمَّ مَا قُلْتُ مِنْ قَوْلٍ، أَوْ حَلَفْتُ مِنْ حَلِفٍ، أَوْ نَذَرْتُ مِنْ نَذْرٍ، أَوْ عَمِلْتُ مِنْ عَمَلٍ، فَمَشِيئَـتُكَ بَـيْنَ يَدَيْ ذٰلِكَ كُلِّه۪، مَا شِئْتَ كَانَ وَمَا لَمْ تَشَأْ لَمْ يَكُنْ، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِكَ، إِنَّكَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ  اَللّٰهُمَّ مَا صَلَّيْتُ مِنْ صَلَاةٍ فَعَلَى مَنْ صَلَّيْتَ، وَمَا لَعَنْتُ مِنْ لَعْنٍ فَعَلَى مَنْ لَعَنْتَ، إِنَّكَ وَلِـيِّي فِي الدُّنْـيَا وَالْأٰخِرَةِ، تَوَفَّنِي مُسْلِمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ 

Allahım! Bir söz söylemiş, bir yemin etmiş, bir nezirde bulunmuş yahut bir amel işlemiş olmayayım ki, Sen hepsini önceden dilemiş olmayasın. Neyi ki diledin, o olmuştur. Olmamasını dilediğin şey de olmamıştır. Gerçek güç ve kuvvet ancak Sana aittir. Şüphesiz Senin gücün her şeye yeter. Allahım, yaptığım her dua, Senin rahmetinle muamelede bulunduğun, ettiğim her lanet de Senin lanet ettiğin kimsenin üzerine olsun. Sen dünyada ve ahirette benim yüce dostum ve velimsin; beni müslüman olarak öldür ve salih kulların zümresine ilhak buyur.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الرِّضَا بَعْدَ الْقَضَا، وَبَرْدَ الْعَيْشِ بَعْدَ الْمَوْتِ، وَلَذَّةَ النَّظَرِ إِلَى وَجْهِكَ، وَشَوْقًا إِلَى لِقَائِكَ، مِنْ غَيْرِ ضَرَّاءَ مُضِرَّةٍ، وَلَا فِـتْـنَةٍ مُضِلَّةٍ، وَأَعُوذُ بِكَ أَنْ أَظْلِمَ أَوْ أُظْلَمَ، أَوْ أَعْتَدِيَ أَوْ يُعْتَدَى عَلَيَّ، أَوْ أَكْسِبَ خَطِيئَةً أَوْ ذَنْـبًا لَا يُغْفَرُ 

Allahım! Senden, muzır bir şeye ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın, kazaya rıza, ölümden sonra rahat bir hayat, cemâline bakma lezzeti ve Sana kavuşma iştiyakı istiyor; zulmetmekten ya da zulme uğramaktan, düşmanlıkta bulunmaktan veya düşmanlığa maruz kalmaktan, hata işlemekten yahut bağışlanmayacak bir günaha girmekten Sana sığınıyorum.

اَللّٰهُمَّ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ، عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ، ذَا الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ؛ فَإِنِّي أَعْهَدُ إِلَيْكَ فِي هٰذِهِ الْحَيَاةِ الدُّنْـيَا، وَأُشْهِدُكَ وَكَفَى بِكَ شَهِيدًا، إِنِّي أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ وَحْدَكَ لَا شَرِيكَ لَكَ، لَكَ الْمُلْكُ وَلَكَ الْحَمْدُ، وَأَنْتَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ؛ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُكَ وَرَسُولُكَ، وَأَشْهَدُ أَنَّ وَعْدَكَ حَقٌّ، وَلِقَاءَكَ حَقٌّ، وَالسَّاعَةَ أٰتِـيَـةٌ لَا رَيْبَ فِيهَا، وَأَنَّـكَ تَـبْعَثُ مَنْ فِي الْقُبُورِ، وَأَنَّـكَ إِنْ تَـكِلْنِي إِلَى نَـفْسِي تَـكِلْنِي إِلَى ضَعْفٍ وَعَوْرَةٍ، وَذَنْبٍ وَخَطِيئَةٍ، وَإِنِّي لَا أَثِقُ إِلَّا بِرَحْمَتِكَ، فَاغْفِرْ لِي ذُنُوبِي كُلَّهَا، إِنَّهُ لَا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا أَنْتَ، وَتُبْ عَلَيَّ إِنَّكَ أَنْتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ 

Gökleri ve yeri yaratan, hem gayb hem de şehadet âlemlerini bilen, celâl ve ikram sahibi Allahım! Şu dünya hayatında Sana söz veriyor ve Seni sözüme şahit tutuyorum. Zaten Sen şahid olarak yetersin. Şehadet ederim ki, Senden başka ilah yoktur; birsin; ortağın bulunmaz; mülk Senindir, hamd Sana mahsustur ve Senin gücün her şeye yeter. Yine şehadet ederim ki, Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem) Senin kulun ve Rasûlündür. Vaadinin hak, Senin huzuruna çıkmanın da hak olduğuna, Kıyamet saatinin katiyen geleceğine ve Senin kabirdekileri dirilteceğine de şehadet ederim. Şayet beni nefsime bırakırsan, o zaman zaaf, kusur, günah ve hatalarla baş başa bırakmış olursun. Ben sadece Senin rahmetine itimat ediyorum. Ne olur, bütün günahlarımı bağışla; zira günahları ancak Sen bağışlarsın. Tevbemi kabul buyur, çünkü Sen, tevbe yollarını açan ve o tevbeleri kabul eden Tevvâb ü Rahîmsin.

اَلْحَمْدُ لِلهِ الَّذِي خَلَقَ النَّوْمَ وَالْيَـقَظَةَ، اَلْحَمْدُ لِلهِ الَّذِي بَـعَـثَـنِي سَالِمًا سَوِيًّا، أَشْهَدُ أَنَّ اللهَ يُحْيِي الْمَوْتَى، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ 

Uykuyu ve uyanıklığı yaratan Cenab-ı Allah’a hamd olsun. Beni sağ-salim ve her uzvum yerli yerinde dirilten Allah’a hamd olsun. Şehadet ederim ki, Allah ölüleri de diriltir ve O, her şeye gücü yetendir.

أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ لِلهِ عَزَّ وَجَلَّ، وَالْحَمْدُ لِلهِ، وَالْكِبْرِيَاءُ وَالْعَظَمَةُ لِلهِ، وَالْخَلْقُ وَالْأَمْرُ وَاللَّيْلُ وَالنَّهَارُ وَمَا يَسْكُنُ فِيهِمَا لِلهِ وَحْدَهُ 

Biz de, bütün mülk de, Azîz ve Celîl olan Allah’a ait olarak sabahladık. Hamd Allah’a mahsustur; ululuk ve azamet yalnız Allah’ındır. Yaratma da, emir de, gece ve gündüz de, gece ile gündüzü mesken tutmuş her şey de yalnızca Allah’a aittir.

اَللّٰهُمَّ اجْعَلْ أَوَّلَ هٰذَا النَّهَارِ صَلَاحًا، وَأَوْسَطَهُ فَلَاحًا، وَأٰخِرَهُ نَجَاحًا، أَسْأَلُكَ خَيْرَ الدُّنْـيَا وَالْأٰخِرَةِ، يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ 

Allahım! İçinde bulunduğumuz şu günün evvelini sulh ü salah, ortasını felah, sonunu da her bakımdan muvaffakiyetli kıl. Senden dünyanın da, ahiretin de hayrını diliyorum, ey Merhametliler Merhametlisi!

[اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْهَمِّ وَالْحَزَنِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ وَالْكَسَلِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنَ الْجُبْنِ وَالْبُخْلِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ غَلَبَةِ الدَّيْنِ وَقَهْرِ الرِّجَالِ (٣)] 

[Allahım! Her türlü gam ve hüzünden Sana sığınıyorum; acizlik ve tembellikten de Sana sığınıyorum; korkaklık ve cimrilikten de yine Sana sığınıyorum; borca mağlup olmaktan ve düşmanların kahrına uğramaktan da yine Sana sığınıyorum. (3 defa)]

أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ لِلهِ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ وَإِلَيْهِ النُّشُورُ 

Biz de, bütün mülk de, Allah’a ait olarak sabahladık; O’nun ortağı yoktur. O’ndan başka ilah bulunmaz ve dönüş de yine O’nadır.

[اَللّٰهُمَّ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ، عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ، رَبَّ كُلِّ شَيْءٍ وَمَلِيكَهُ، أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ نَفْسِي وَشَرِّ الشَّيْطَانِ وَشَرَكِه۪، وَأَنْ أَقْـتَرِفَ عَلَى نَـفْسِي سُوءًا أَوْ أَنْ أَجُرَّهُ عَلَى مُسْلِمٍ(٤)] 

[Gökleri ve yeri yaratan, hem gayb hem de şehadet âlemini bilen, her şeyin Rabbi ve Sahibi olan Allahım! Şehadet ederim ki, Senden başka ilah yoktur. Nefsimin ve şeytanın şerrinden, onun her türlü tuzağından, günah işleyerek kendi nefsime zulmetmekten veya başka bir müslümana kötülük dokundurmaktan Sana sığınırım. (4 defa)]

يَا حَيُّ يَا قَـيُّومُ، بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ، أَصْلِحْ لِي شَأْنِي كُلَّهُ، وَلَا تَـكِلْنِي إِلَى نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ 

Ya Hayy u ya Kayyûm! Rahmetin hürmetine Senden yardım dileniyorum; her halimi ıslah buyur ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun beni kendime ve nefsime terk etme.

اَللّٰهُمَّ أَنْتَ أَحَقُّ مَنْ ذُكِرَ، وَأَحَقُّ مَنْ عُبِدَ، وَأَنْصَرُ مَنِ ابْتُغِيَ، وَأَرْأَفُ مَنْ مَلَكَ، وَأَجْوَدُ مَنْ سُئِلَ، وَأَوْسَعُ مَنْ أَعْطَى؛ أَنْتَ الْمَلِكُ لَا شَرِيكَ لَكَ، وَالْفَرْدُ لَا نِدَّ لَكَ، كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ إِلَّا وَجْهَكَ، لَنْ تُطَاعَ إِلَّا بِإِذْنِكَ، وَلَنْ تُعْصَى إِلَّا بِعِلْمِكَ؛ تُطَاعُ فَـتَشْكُرُ، وَتُعْصَى فَـتَـغْـفِـرُ، أَقْـرَبُ شَهِيدٍ وَأَدْنَى حَفِيظٍ، حُلْتَ دُونَ النُّـفُوسِ، وَأَخَذْتَ بِالنَّوَاصِي، وَكَـتَـبْتَ الْأٰثَـارَ، وَنَسَخْتَ الْأٰجَالَ؛ اَلْقُلُوبُ لَكَ مُفْضِيَةٌ، وَالسِّرُّ عِنْدَكَ عَلَانِيَةٌ، اَلْحَلَالُ مَا أَحْلَلْتَ، وَالْحَرَامُ مَا حَرَّمْتَ، وَالدِّينُ مَا شَرَعْتَ، وَالْأَمْرُ مَا قَضَيْتَ، وَالْخَلْقُ خَلْقُكَ، وَالْعَبْدُ عَبْدُكَ، وَأَنْتَ اللهُ الرَّؤُوفُ الرَّحِيمُ، أَسْأَلُكَ بِنُورِ وَجْهِكَ الَّذِي أَشْرَقَتْ لَهُ السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ، وَبِكُلِّ حَقٍّ هُوَ لَكَ، وَبِحَقِّ السَّائِلِينَ عَلَيْكَ، أَنْ تُقِيلَنِي فِي هٰذِهِ الْغَدَاةِ وَفِي هٰذِهِ الْعَشِيَّةِ، وَأَنْ تُجِيرَنِي مِنَ النَّارِ بِقُدْرَتِكَ

Allahım! Adı anılmaya en layık olan Sen, kullukta bulunulmaya en layık olan da yine Sensin. Sensin yardım istenilenlerin en çok yardım edeni, güç sahiplerinin en şefkatlisi, kapısında bir şeyler dilenilenlerin en cömerdi ve verenlerin eli en açık olanı. Sensin her şeyin, ortağı olmayan yegâne sahibi ve hâkimi. Sensin eşi ve benzeri olmayan biricik varlık. Senden başka ne varsa hepsi yok olmaya mahkûmdur. Sana, ancak Senin iznin ile itaat edilir ve Sen isyan edenleri mutlaka bilirsin. Sana itaat edilir, karşılığını verirsin. İsyan edilir, affedersin. Her şeye en yakın şahit Sen, en yakın koruyucu da yine Sensin. Nefislerin önüne geçer ve perçemlerden yakalarsın. İnsanların yaptıklarını yazar ve ecellerini takdir edersin. Kalbler sırlarını Sana açar, dolayısıyla her gizli Sana ayandır. Helal, Senin helal kıldığın, haram da Senin haram buyurduğundur. Din, Senin teşri kıldığın; emir de Senin hükmettiğindir. Mahlûkat Senin varlığın; kul da Senin kulundur. Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Senden isteyen kulların hürmetine beni şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyorum.

[حَسْبِيَ اللهُ۬ لَۤا إِلٰهَ إِلَّا هُوَۘ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ(٧)] 

[Allah bana yeter. O’ndan başka ilah yoktur. Ona tevekkül ettim. O, Arş-ı Azîm’in Rabbidir. (7 defa)]

[رَضِينَا بِاللهِ رَبًّا، وَبِالْإِسْلَامِ دِينًا، وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولًا؛ رَضِيتُ بِاللهِ رَبًّا، وَبِالْإِسْلَامِ دِينًا، وَبِمُحَمَّدٍ نَبِيًّا (٣)] 

[Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Rasûl olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı olduk. Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Nebî olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı oldum. (3 defa)]

اَللّٰهُمَّ مَا أَصْبَحَ بِي مِنْ نِعْمَةٍ أَوْ بِأَحَدٍ مِنْ خَلْقِكَ فَمِنْكَ وَحْدَكَ، لَا شَرِيكَ لَكَ، فَلَكَ الْحَمْدُ وَلَكَ الشُّكْرُ 

Allahım, bu günün sabahında benim üzerimde ya da mahlûkatından herhangi biri üzerinde olan her bir nimet ancak Sendendir. Senin ortağın yoktur. Hamd Sana mahsus, şükür de yine Sana mahsustur.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ مِنْ فَجْأَةِ الْخَيْرِ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ فَجْأَةِ الشَّرِّ 

Allahım, Senden sürpriz hayırlar diler ve beklenmedik şerlerden Sana sığınırım.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَصْبَحْتُ مِنْكَ فِي نِعْمَةٍ وَعَافِـيَةٍ وَسَتْرٍ، فَأَتِمَّ نِعْمَتَكَ عَلَيَّ وَعَافِـيَـتَكَ وَسَتْرَكَ فِي الدُّنْـيَا وَالْأٰخِرَةِ 

Allahım, şu sabaha Senden gelen bir nimet ve afiyet ile ve günahlarım örtülmüş olarak çıktım. Dünyada ve ahirette üzerimdeki nimetini, afiyetini ve sıyanetini tamamlamanı diliyorum.

رَبِّيَ اللهُ، تَوَكَّلْتُ عَلَى اللهِ، لَا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ، عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ، لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ  مَا شَاءَ اللهُ كَانَ، وَمَا لَمْ يَشَأْ لَمْ يَكُنْ، أَعْلَمُ أَنَّ اللهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، وَأَنَّ اللهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمًا 

Rabbim Allah’tır, tevekkülüm de Allah’adır. O’ndan başka ilah yoktur. O’na tevekkül ettim. O, Arş-ı Azîm’in Rabbi’dir.

Ululuk ve azamet sahibi Allah’tan başka bir ilah yoktur. O, ne dilemişse olmuş, olmamasını dilediği hiçbir şey de olmamıştır. Biliyorum ki, Allah’ın gücü her şeye yeter ve Allah, ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.

اَللّٰهُمَّ أَنْتَ رَبِّي، لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ، عَلَيْكَ تَوَكَّلْتُ، وَأَنْتَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ، مَا شَاءَ اللهُ كَانَ، وَمَا لَمْ يَشَأْ لَمْ يَكُنْ، لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ 

Allahım! Sen benim Rabbimsin; Senden başka bir ilah yok; ben yalnız Sana tevekkül ettim. Sen, Arş-ı Azîm’in Rabbisin. Allah, neyi dilediyse o olmuş, olmamasını dilediği de olmamıştır; güç ve kuvvet, ululuk ve azamet sahibi Allah’ındır.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ نَـفْسِي، وَمِنْ شَرِّ كُلِّ دَابَّةٍ أَنْتَ أٰخِذٌ بِنَاصِيَتِهَاۘ إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ 

Allahım! Nefsimin ve perçeminden tuttuğun her canlının şerrinden Sana sığınırım. [Şüphesiz ki Rabbim, dosdoğru bir yol üzerindedir.]

أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ لِلهِ، وَالْحَمْدُ لِلهِ، وَلَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ 

Biz de, bütün mülk de Allah’a ait olarak sabahladık. Hamd, Allah’a mahsustur. Başka ilah yoktur, ancak Allah vardır. O’nun ortağı yoktur; mülk de hamd de O’na aittir. O’nun her şeye gücü yeter.

رَبِّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا فِي هٰذَا الْيَوْمِ وَخَيْرَ مَا بَعْدَهُ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِي هٰذَا الْيَوْمِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهُ 

Rabbim! Bu ve bundan sonraki günlerin hayrını Senden diler, bugünün ve daha sonraki günlerin şerrinden de Sana sığınırım.

رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَسُوءِ الْكِـبَـرِ 

Rabbim! Tembellikten ve ihtiyarlığın dertlerinden Sana sığınırım.

رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابٍ فِي النَّارِ، وَعَذَابٍ فِي الْقَبْرِ 

Rabbim! Cehennem’deki ve kabirdeki azaptan Sana sığınırım.

[اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ لَا إِلٰـهَ إِلَّا أَنْتَ (٣)]  [اَللّٰهُمَّ عَافِنِي فِي بَدَنِي، اَللّٰهُمَّ عَافِنِي فِي سَمْعِي، اَللّٰهُمَّ عَافِنِي فِي بَصَرِي، لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ (٣)] 

[Allahım, Sana sığınırım küfürden ve fakirlikten. Allahım, Sana sığınırım kabir azabından. Senden başka ilah yoktur. (3 defa)] [Allahım, bedenime afiyet ver. Allahım, kulağıma afiyet ver. Allahım, gözüme afiyet ver. Senden başka ilah yoktur. (3 defa)]

 

سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِه۪، لَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ، مَا شَاءَ اللهُ كَانَ وَمَا لَمْ يَشَأْ لَمْ يَكُنْ، أَعْلَمُ أَنَّ اللهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ، وَأَنَّ اللهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمًا

Yüce Zat’ına mahsus hamd ile Allah’ı tesbîh ederim. Kuvvet sadece Allah’ındır. Allah ne dilediyse olmuş, olmamasını dilediği de olmamıştır. Biliyorum ki, Allah’ın gücü her şeye yeter ve Allah, sonsuz ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.

أَصْبَحْنَا عَلَى فِطْرَةِ الْإِسْلَامِ وَكَلِمَةِ الْإِخْلَاصِ، وَعَلَى دِينِ نَبِيِّنَا مُحَمَّدٍ ، وَعَلَى مِلَّةِ أَبِينَا إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا مُسْلِمًا وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ 

İslam fıtratı, ihlas/tevhid kelimesi ile Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in dini üzerinde ve hiçbir zaman şirke düşmeden hep Hakk’a yönelen ve Müslüman olan atamız İbrahim (aleyhisselam)’ın milletinden olarak sabaha erdik.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَالْهَرَمِ وَسُوءِ الْكِبَرِ، وَفِـتْـنَةِ الدُّنْـيَا وَعَذَابِ الْأٰخِرَةِ، أَصْبَحْنَا وَأَصْبَحَ الْمُلْكُ لِلهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ 

Allahım! Tembellikten, kocamaktan, ihtiyarlığın dertlerinden, dünyanın fitnesinden ve ahiret azabından Sana sığınıyorum. Biz de, bütün mülk de, Âlemlerin Rabbi Allah’a ait olarak sabahladık.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ هٰذَا الْيَوْمِ، فَـتْحَهُ وَنَصْرَهُ وَنُورَهُ وَبَرَكَـتَـهُ وَهُدَاهُ، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِيهِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهُ 

Allahım! Senden bugünün hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bugünde ve bundan sonraki günlerde olan ve olacakların şerrinden Sana sığınıyorum.

لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَاللهُ أَكْبَرُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَحْدَهُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ 

Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Allah’tır; başka ilah yoktur, sadece Allah vardır. Allah’tan başka ilah yoktur; O’nun ortağı bulunmaz. Allah’tan başka ilah yoktur. Hamd ve mülk O’na mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur; gerçek havl ve kuvvet ancak Allah’a aittir.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَافِـيَةَ فِي الدُّنْيَا وَالْأٰخِرَةِ 

Allahım! Dünyada ve ahirette Senden afiyet diliyorum.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِـيَةَ فِي دِيـنِي وَدُنْـيَايَ وَأَهْلِي وَمَالِي 

Allahım! Dinimde ve dünyamda, ailemde ve malımda Senden afv u afiyet dileniyorum.

اَللّٰهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِي وَأٰمِنْ رَوْعَاتِي 

Allahım! Ayıplarımı setret ve beni korkularımdan emin kıl.

اَللّٰهُمَّ احْفَظْنِي مِنْ بَـيْنِ يَدَيَّ وَمِنْ خَلْفِي وَعَنْ يَمِيـنِي وَعَنْ شِمَالِي وَمِنْ فَوْقِي، وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ أُغْتَالَ مِنْ تَحْتِي 

Allahım! Önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelecek tehlikelerden beni koru. Ayağımın altından ansızın derdest edilmekten de Senin azametine sığınıyorum.

[سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِه۪ سُبْحَانَ اللهِ الْعَظِيمِ (١٠٠)] 

[Allah’ı her türlü noksandan tenzîh eder ve O’na hamd ederim. Şanı yüce Allah, her türlü eksiklikten münezzehtir. (100 defa)]

[سُبْحَانَ اللهِ، اَلْحَمْدُ لِلهِ، لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ، اَللهُ أَكْـبَرُ (١٠٠)] 

[Allah bütün noksanlardan münezzehtir. Hamd Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Allah’tır. (100 defa)]

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ صِحَّةً فِي إِيمَانٍ، وَإِيمَانًا فِي حُسْنِ خُلُقٍ، وَنَجَاحًا يَـتْـبَعُهُ فَلَاحٌ، وَرَحْمَةً مِنْكَ وَعَافِـيَـةً، وَمَغْفِرَةً مِنْكَ وَرِضْوَانًا 

Allahım! Senden, imanda sıhhat, güzel ahlakla bezenmiş iman, arkasından felah gelecek bir muvaffakiyet, katından rahmet ve afiyet ve nezdinden mağfiret ve rıza diliyorum.

اَللّٰهُمَّ حَبِّبْ إِلَيْنَا الْإِيمَانَ وَزَيِّـنْـهُ فِي قُلُوبِنَا، وَكَرِّهْ إِلَيْنَا الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْيَانَ، وَاجْعَلْنَا مِنَ الرَّاشِدِينَ 

Allahım! İmanı bize sevdir ve onu kalblerimizde tezyin et. Küfür, fısk ve isyanı da bize çirkin göster ve bizi hep dosdoğru yolda yürüyenlerden eyle.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ نَفْسًا بِكَ مُطْمَئِـنَّـةً، تُؤْمِنُ بِلِقَائِكَ، وَتَرْضَى بِقَضَائِكَ، وَتَقْنَعُ بِعَطَائِكَ 

Allahım, Senden, Seninle itmi’nan bulmuş, Sana kavuşacağına inanan, kazana razı ve verdiğine kanaat eden bir nefis diliyorum.

[اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ أَنْ أُشْرِكَ بِكَ شَيْـئًا وَأَنَا أَعْلَمُ، وَأَسْتَغْفِرُكَ لِمَا لَا أَعلَمُ (3)] 

[Allahım! Bilerek şirk koşmaktan Sana sığınıyor, bilemediklerimden dolayı da mağfiretini diliyorum. (3 defa)]

اَللّٰهُمَّ أَحْسِنْ عَاقِـبَـتَـنَا فِي الْأُمُورِ كُلِّهَا، وَأَجِرْنَا مِنْ خِزْيِ الدُّنْيَا وَعَذَابِ الْأٰخِرَةِ 

Allahım! Her işte âkıbetimizi güzel eyle ve bizi dünyada rezil rüsvay olmaktan, ahirette de azaba uğramaktan muhafaza buyur.

وَصَلَّى اللهُ عَلَى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَى أٰلِه۪ وَأَصْحَابِه۪ أَجْمَعِينَ، أٰمِينَ وَالْحَمْدُ لِلهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ 

Allahım! Efendimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’e, âl ü ashabına salât ü selam eyle ve o salevât hakkı için dualarımızı kabul buyur. Âmîn! Velhamdü lillahi Rabbilâlemîn.

 

أَذْكَارُ الْمَسَاءِ

Akşam Duaları

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ

اَللّٰهُمَّ أَنْتَ السَّلَامُ وَمِنْكَ السَّلَامُ، تَـبَارَكْتَ وَتَعَالَيْتَ يَا ذَا الْجَلَالِ وَالْإِكْرَامِ  سُـبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ لِلهِ وَلَا إِلٰـهَ إِلَّا اللهُ وَاللهُ أَكْـبَـرُ، وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ الْعَلِيِّ الْعَظِيمِ

Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla.

Allahım! Selam Sensin, bütün kusurlardan sâlimsin ve herkes için selamet kaynağısın. Ey celâl ve ikram sahibi! Bereket Senin şiarın, ululuk da şanındır. Allah, bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. Bütün hamd ü senalar O’nadır. O’ndan başka ilah yoktur. Gerçek güç ve kuvvet ululuk ve azamet tahtının biricik sultanı Allah’ındır.

 

{اَللهُ لَۤا إِلٰهَ إِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌۘ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِۘ مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُۤ إِلَّا بِإِذْنِهِۘ يَعْلَمُ مَا بَـيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِه۪ۤ إِلَّا بِمَا شَۤاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضَۚ وَلَا يَؤُۧدُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ } [سُبْحَانَ اللهِ (٣٣)]، [اَلْحَمْدُ لِلهِ (٣٣)]، [اَللهُ أَكْـبَـرُ (٣٣)]  [لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ (100)] 

[Allah o ilahtır ki, Kendisinden başka ilah yoktur. Hayy’dır, Kayyûm’dur. Kendisini ne bir uyuklama, ne de uyku tutar. Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. İzni olmadan huzurunda şefaat etmek kimin haddine? Yarattığı mahlûkların önünde, ardında ne var, hepsini bilir. Mahlûklar ise O’nun dilediğinden başka, ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek O’na ağır gelmez; O öyle ulu, öyle büyüktür.]

[Sübhanallah. (33 defa)] [Elhamdülillah. (33 defa)] [Allahüekber. (33 defa)] [Lâilaheillallah. (100 defa)]

اَللّٰهُمَّ يَا مُقَلِّبَ الْقُلُوبِ، ثَـبِّتْ قُلُوبَنَا عَلَى دِيـنِكَ  [أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ، بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ (١٠)] 

Ey kalbleri evirip çeviren Allahım! Kalblerimizi dinin üzere sâbit kıl.

[Eûzübillahimineşşeytanirracîm. Bismillahirrahmanirrahîm. (10 defa)]

أَمْسَيْـنَا وَأَمْسَى الْمُلْكُ لِلهِ، لَا شَرِيكَ لَهُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا هُوَ وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ  أَمْسَيْنَا وَأَمْسَى الْمُلْكُ لِلهِ، أَعُوذُ بِاللهِ الَّذِي يُمْسِكُ السَّمَاءَ أَنْ تَقَعَ عَلَى الْأَرْضِ إِلَّا بِـإِذْنِه۪ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ وَذَرَأَ وَبَرَأَ 

Biz ve bütün mülk, Allah’a ait olarak akşamladık. O’nun ortağı yoktur. O’ndan başka bir ilah da bulunmaz. Dönüş O’nadır. Biz ve bütün mülk Allah’a ait olarak akşama erdik. Kusursuz olarak yaratıp her tarafa saçtığı şeylerin şerrinden, yerin üstüne düşmesin diye göğü tutan ve göğün ancak Kendi izniyle düşebileceği Allah’a sığınırım.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ صِحَّةً فِي إِيمَانٍ، وَإِيمَانًا فِي حُسْنِ خُلُقٍ، وَنَجَاحًا يَـتْـبَعُهُ فَلَاحٌ، وَرَحْمَةً مِنْكَ وَعَافِـيَـةً، وَمَغْفِرَةً مِنْكَ وَرِضْوَانًا 

Allahım! Senden imanda sıhhat, güzel ahlakla bezenmiş bir iman, peşinden felah gelecek bir muvaffakiyet, katından bir rahmet ve afiyet ve mağfiret ve rızanı diliyorum.

[اَللّٰهُمَّ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ، عَالِمَ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ، رَبَّ كُلِّ شَيْءٍ وَمَلِيكَهُ، أَشْهَدُ أَنْ لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ نَفْسِي وَشَرِّ الشَّيْطَانِ وَشَرَكِه۪، وَأَنْ أَقْـتَرِفَ عَلَى نَفْسِي سُوءً أَوْ أَنْ أَجُرَّهُ عَلَى مُسْلِمٍ (٣)] 

[Gökleri ve yeri yaratan, hem gayb hem de şehadet âlemini bilen, her şeyin Rabbi ve Sahibi olan Allahım! Şehadet ederim ki, Senden başka ilah yoktur. Nefsimin ve şeytanın şerrinden, onun her türlü tuzağından, günah işleyerek kendi nefsime zulmetmekten veya bir başka müslümana kötülük dokundurmaktan Sana sığınırım. (3 defa)]

[اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَمْسَيْتُ أُشْهِدُكَ، وَأُشْهِدُ حَمَلَةَ عَرْشِكَ وَمَلَائِكَتَكَ وَجَمِيعَ خَلْقِكَ، بِأَنَّـكَ أَنْتَ اللهُ الَّذِي لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ وَحْدَكَ لَا شَرِيكَ لَكَ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُكَ وَرَسُولُكَ (٣)] 

[Allahım! Senden başka ilah olmadığına, Senin bir olduğuna, şerîkin bulunmadığına ve Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in Senin kulun ve Rasûlün olduğuna, Seni, hamele-i arşını, meleklerini ve bütün mahlûkatını şahit tutarak akşamladım. (3 defa)]

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْـأَلُكَ الْعَافِـيَـةَ فِي الدُّنْـيَا وَالْأٰخِـرَةِ 

Allahım, dünyada ve ahirette Senden afiyet dilerim.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِـيَـةَ فِي دِيـنِي وَدُنْـيَايَ وَأَهْلِي وَمَالِي 

Allahım, dinim, dünyam, ailem ve malımda Senden afv u afiyet diliyorum.

اَللّٰهُمَّ اسْتُرْ عَوْرَاتِي، وَأٰمِنْ رَوْعَاتِي 

Allahım, ayıplarımı ört ve beni korktuklarımdan emin eyle.

اَللّٰهُمَّ احْفَظْنِي مِنْ بَـيْنِ يَدَيَّ، وَمِنْ خَلْفِي، وَعَنْ يَمِيـنِي، وَعَنْ شِمَالِي، وَمِنْ فَوْقِي، وَأَعُوذُ بِعَظَمَتِكَ أَنْ أُغْـتَالَ مِنْ تَحْتِي 

Allahım, önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan ve üstümden gelebilecek tehlikelerden beni koru. Ayaklarımın altından derdest edilmekten de Senin azametine sığınırım.

[رَضِينَا بِاللهِ رَبًّا، وَبِالْإِسْلَامِ دِينًا، وَبِمُحَمَّدٍ رَسُولًا؛ رَضِيتُ بِاللهِ رَبًّا، وَبِالْإِسْلَامِ دِينًا، وَبِمُحَمَّدٍ نَـبِـيًّا (٣)] 

[Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Rasûl olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı olduk. Rabb olarak Allah’tan, Din olarak İslam’dan, Nebî olarak da Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’den razı oldum. (3 defa)]

[اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكُفْرِ وَالْفَقْرِ، اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ (٣)] 

[Allahım, Sana sığınırım küfürden ve fakirlikten. Allahım! Sana sığınırım kabir azabından. Senden başka ilah yoktur. (3 defa)]

[اَللّٰهُمَّ عَافِنِي فِي بَدَنِي، اَللّٰهُمَّ عَافِنِي فِي سَمْعِي، اَللّٰهُمَّ عَافِنِي فِي بَصَرِي، لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ (٣)] 

[Allahım! Bedenime afiyet ver. Allahım! Kulağıma afiyet ver. Allahım! Gözüme afiyet ver. Senden başka ilah yoktur. (3 defa)]

سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِه۪، لَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ، مَا شَاءَ اللهُ كَانَ وَمَا لَمْ يَشَأْ لَمْ يَكُنْ، {أَعْلَمُ أَنَّ اللهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ}، {وَأَنَّ اللهَ قَدْ أَحَاطَ بِكُلِّ شَيْءٍ عِلْمًا}

Allah’a hamd ederek O’nu tenzîh ederim. Gerçek güç yalnız Allah’ındır. Dilediği olur, olmamasını dilediği de olmaz. Bilirim ki, Allah’ın her şeye gücü yeter ve o ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.

أَمْسَيْنَا عَلَى فِطْرَةِ الْإِسْلَامِ، وَكَلِمَةِ الْإِخْلَاصِ، وَعَلَى دِينِ نَبِيِّنَا مُحَمَّدٍ ، وَعَلَى مِلَّةِ أَبِينَا إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا مُسْلِمًا وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ 

İslam fıtratı ve ihlâs/tevhid kelimesi ile Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in dini üzerinde ve hiçbir zaman şirke düşmeden hep Hakk’a yönelen ve Müslüman olan atamız İbrahim (aleyhisselam)’ın milletinden olarak akşama erdik.

يَا حَيُّ يَا قَـيُّومُ، بِرَحْمَتِكَ أَسْتَغِيثُ، أَصْلِحْ لِي شَأْنِي كُلَّهُ، وَلَا تَـكِلْنِي إِلَى نَفْسِي طَرْفَةَ عَيْنٍ 

Ya Hayy u ya Kayyûm! Rahmetin hakkı için Senden yardım dileniyorum; her halimi ıslah buyur ve göz açıp kapayıncaya kadar olsun beni nefsime terk etme.

اَللّٰهُمَّ أَنْتَ أَحَقُّ مَنْ ذُكِرَ، وَأَحَقُّ مَنْ عُبِدَ، وَأَنْصَرُ مَنِ ابْـتُـغِـيَ، وَأَرْأَفُ مَنْ مَلَكَ، وَأَجْوَدُ مَنْ سُئِلَ، وَأَوْسَعُ مَنْ أَعْطَى؛ أَنْتَ الْمَلِكُ لَا شَرِيكَ لَكَ، وَالْفَرْدُ لَا نِدَّ لَكَ، كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ إِلَّا وَجْهَكَ، لَنْ تُطَاعَ إِلَّا بِإِذْنِكَ، وَلَنْ تُعْصَى إِلَّا بِعِلْمِكَ، تُطَاعُ فَـتَشْكُرُ، وَتُعْصَى فَـتَغْفِرُ، أَقْـرَبُ شَهِيدٍ، وَأَدْنَى حَفِيظٍ، حُلْتَ دُونَ النُّـفُوسِ، وَأَخَذْتَ بِالنَّوَاصِي، وَكَـتَـبْتَ الْأٰثَارَ، وَنَسَخْتَ الْأٰجَالَ؛ اَلْقُلُوبُ لَكَ مُفْضِيَةٌ، وَالسِّرُّ عِنْدَكَ عَلَانِـيَةٌ؛ اَلْحَلَالُ مَا أَحْلَلْتَ، وَالْحَرَامُ مَا حَرَّمْتَ، وَالدِّينُ مَا شَرَعْتَ، وَالْأَمْرُ مَا قَضَيْتَ؛ اَلْخَلْقُ خَلْقُكَ، وَالْعَبْدُ عَبْدُكَ، وَأَنْتَ اللهُ الرَّؤُوفُ الرَّحِيمُ؛ أَسْأَلُكَ بِنُورِ وَجْهِكَ الَّذِي أَشْرَقَتْ لَهُ السَّمَاوَاتُ وَالْأَرْضُ، وَبِكُلِّ حَقٍّ هُوَ لَكَ، وَبِحَقِّ السَّائِلِينَ عَلَيْكَ، أَنْ تُقِيلَنِي فِي هٰذِهِ الْغَدَاةِ وَفِي هٰذِهِ الْعَشِيَّةِ، وَأَنْ تُجِيرَنِي مِنَ النَّارِ بِقُدْرَتِكَ 

Allahım! Adı anılmaya en layık olan Sen, kullukta bulunulmaya en layık olan da yine Sensin. Sensin yardım istenilenlerin en çok yardım edeni, güç sahiplerinin en şefkatlisi, kapısında bir şeyler dilenilenlerin en cömerdi ve verenlerin eli en açık olanı. Sensin her şeyin, ortağı olmayan yegâne sahibi ve hâkimi. Sensin eşi ve benzeri olmayan biricik varlık. Senden başka ne varsa hepsi yok olmaya mahkûmdur. Sana, ancak Senin iznin ile itaat edilir ve Sen isyan edenleri mutlaka bilirsin. Sana itaat edilir, karşılığını verirsin. İsyan edilir, affedersin. Her şeye en yakın şahit Sen, en yakın koruyucu da yine Sensin. Nefislerin önüne geçer ve perçemlerden yakalarsın. İnsanların yaptıklarını yazar ve ecellerini takdir edersin. Kalbler sırlarını yalnız Sana açar, dolayısıyla her gizli Sana ayandır. Helal, Senin helal kıldığın, haram da Senin haram buyurduğundur. Din, Senin teşri kıldığın; emir de Senin hükmettiğindir. Mahlûkat, Senin varlığın; kul da Senin kulundur. Sen, Raûf ve Rahîm Allah’sın. Göklerin ve yerin kendisiyle parıldadığı yüzünün nuru hürmetine, Sana ait her bir hak hürmetine ve Sana el açıp dua eden kulların hürmetine beni şu günün sabahında ve akşamında affetmeni ve kudretinle Cehennem ateşinden korumanı diliyorum.

[حَسْبِيَ اللهُ۬ لَۤا إِلٰهَ إِلَّا هُوَۘ عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ (٧)] 

[Allah bana yeter. O’ndan başka ilah yoktur. Ona tevekkül ettim. O, Arş-ı Azîm’in Rabbidir. (7 defa)]

اَللّٰهُمَّ أَنْتَ رَبِّي، لَا إِلٰهَ إِلَّا أَنْتَ خَلَقْتَنِي، وَأَنَا عَبْدُكَ، وَأَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَوَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ، أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ، أَبُوءُ لَكَ بِـنِعْمَتِكَ عَلَيَّ، وَأَبُوءُ لَكَ بِذَنْبِي، فَاغْفِرْ لِي، فَإِنَّـهُ لَا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا أَنْتَ 

Allahım! Sen, benim Rabbimsin; Senden başka ilah yoktur. Beni Sen yarattın. Ben, Senin kulunum ve gücüm yettiğince Sana olan ahdime ve vaadime bağlıyım. İşlediklerimin şerrinden Sana sığınırım. Üzerimdeki nimetlerini itiraf, günahlarımı da ikrar ederim. Beni bağışla; zira günahları sadece Sen bağışlarsın.

لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَاللهُ أَكْـبَرُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَحْدَهُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ، لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللهِ 

Allah’tan başka ilah yoktur. Büyük Allah’tır; başka ilah yoktur, sadece Allah vardır. Allah’tan başka ilah yoktur; O’nun ortağı bulunmaz. Allah’tan başka ilah yoktur. Hamd ve mülk O’na mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur; gerçek havl ve kuvvet ancak Allah’a aittir.

[بِسْمِ اللهِ الَّذِي لَا يَضُرُّ مَعَ اسْمِه۪ شَيْءٌ فِي الْأَرْضِ وَلَا فِي السَّمَاءِ، وَهُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ (٣)] 

[Yüce ismi anılınca ne yerde ne de gökte hiçbir şeyin zarar veremeyeceği Allah’ın ismiyle ki, O Semî ve Alîm’dir. (3 defa)]

[أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللهِ التَّامَّاتِ مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَ (٣)] 

[Yarattıklarının şerrinden Allah’ın tastamam kelimelerine sığınıyorum. (3 defa)]

فَسُبْحَانَ اللهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ ۝ وَلَهُ الْحَمْدُ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْأَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ ۝ يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَيُخْرِجُ الْمَيِّتَ مِنَ الْحَيِّ وَيُحْيِي الْأَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَاۘ وَكَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ

[Haydi, siz akşama girerken, sabaha çıkarken Allah’ı takdîs ve tenzîh edin, namaz kılın! Göklerde ve yerde hamd, güzel övgü O’na mahsustur. İkindi vaktinde de, öğleye girerken de, O’nu takdîs ve tenzîh edin, namaz kılın! O, ölüden diriyi çıkarır, diriden ölüyü çıkarır ve ölmüş toprağa hayat verir. İşte siz de öldükten sonra böylece diriltileceksiniz.]

أَمْسَيْنَا وَأَمْسَى الْمُلْكُ لِلهِ وَالْحَمْدُ لِلهِ لَا إِلٰهَ إِلَّا اللهُ وَحْدَهُ، لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ، وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ 

Biz de, bütün mülk de Allah’a ait olarak akşamladık. Hamd, Allah’a mahsustur. Başka ilah yoktur, ancak Allah vardır. O’nun ortağı yoktur; mülk de hamd de O’na aittir. O’nun her şeye gücü yeter.

رَبِّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ مَا فِي هٰذِهِ اللَّيْلَةِ وَخَيْرَ مَا بَعْدَهَا، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِي هٰذِهِ اللَّيْلَةِ وَشَرِّ مَا بَعْدَهَا 

Rabbim! Bu ve bundan sonraki gecelerin hayrını Senden diler, bu gecenin ve daha sonraki gecelerin şerrinden de Sana sığınırım.

رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَسُوءِ الْكِبَرِ، رَبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابٍ فِي النَّارِ وَعَذَابٍ فِي الْقَبْرِ 

Rabbim! Tembellikten ve ihtiyarlığın dertlerinden Sana sığınırım.

Rabbim! Cehennem’deki ve kabirdeki azaptan Sana sığınırım.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْكَسَلِ وَالْهَرَمِ وَسُوءِ الْكِبَرِ وَفِـتْـنَـةِ الدُّنْـيَا وَعَذَابِ الْقَبْرِ  أَمْسَيْنَا وَأَمْسَى الْمُلْكُ لِلهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ 

Allahım! Tembellikten, kocamaktan, ihtiyarlığın dertlerinden, dünyanın fitnesinden ve ahiret azabından Sana sığınıyorum. Biz de, bütün mülk de, Âlemlerin Rabbi Allah’a ait olarak akşamladık.

اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ خَيْرَ هٰذِهِ اللَّيْلَةِ، وَفَتْحَهَا وَنَصْرَهَا وَنُورَهَا وَبَرَكَتَهَا وَهُدَاهَا، وَأَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا فِيهَا وَشَرِّ مَا بَعْدَهَا 

Allahım! Senden bu gecenin hayrını, fethini, yardımını, nurunu, bereket ve hidayetini istiyor, bu ve bundan sonraki gecelerde olan ve olacakların şerrinden Sana sığınıyorum.

اَللّٰهُمَّ حَـبِّبْ إِلَيْنَا الْإِيمَانَ وَزَيِّـنْـهُ فِي قُلُوبِنَا، وَكَرِّهْ إِلَـيْـنَا الْكُفْرَ وَالْفُسُوقَ وَالْعِصْيَانَ، وَاجْعَلْنَا مِنَ الرَّاشِدِينَ   

Allahım! İmanı bize sevdir ve onu kalblerimizde tezyin et. Küfür, fısk ve isyanı da bize çirkin göster ve bizi hep dosdoğru yolda yürüyenlerden eyle.

اَللّٰهُمَّ إِنِّـي أَسْأَلُكَ نَـفْـسًا بِكَ مُطْمَـئِـنَّـةً، تُـؤْمِنُ بِلِقَائِكَ، وَتَرْضَى بِقَضَائِكَ، وَتَـقْـنَعُ بِعَطَائِكَ 

Allahım, Senden, Seninle itmi’nan bulmuş, Sana kavuşacağına inanan, kazana razı ve verdiğine kanaat eden bir nefis diliyorum.